DİĞER
Sinema tarihi, malûm, geçmişin çeşit çeşit hayaletinin mesken tuttuğu evlerle doludur; evin sakinlerine görünen ya da görünmeyen...
Cinsiyetçi, kadın düşmanı, savundukları değerlerden, bilimsellikten uzak, kadınlara “insan” olarak saygı duymayan “aydınlar” edebiyat tarihinde saygıyla bahsedilmeyi hak ediyor mu?
Gündelik olanın zamanını perdede mükemmelen yeniden yaratır Akerman. Patates soymak, bulaşık yıkamak ya da tabağa yemek koymak, kendi zamanları kadar yer tutarlar perdede...
Emine Yıldırım’ın senaryosunu yazdığı, Ramin Matin’in yönettiği ve sinemamızda benzerine çok rastlanmayan bir kız kardeşlik filmi olan Kusursuzlar, bir gerilim hattı üzerine kuruyor hikâyesini: Koruyucu abla ve korunmaya muhtaç küçük kardeş...
Sevim Burak, Leylâ Erbil, Sevgi Soysal ve Tezer Özlü'nün 1950- 1970 arasında zamanın ruhunu sezgisel olarak yakalayarak dünyadaki feminist edebiyat ile eşzamanlı çok güçlü yapıtlar kaleme aldığını görüyoruz
Artık taşra diye bir yer yok veya taşra dediğimizde nereye baktığımız ve neleri gördüğümüz tartışmaları bir yandan sürerken, diğer yandan taşrayı anlatan anlatana. Peki, anlatılan gerçekten taşra mı...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık